18 Şubat 2014 Salı

Bebekle Uçak Yolculuğu Yapmak , Eren Çınar Dedelerine El Öpmeye Gidiyor

Eren Çınar'ın doğumuna anneannesi , teyzesi ve iki halası geldi.Ama onu görmeyi sabırsızlıkla bekleyen dayı,halalar ve dedeler vardı.Biz de çok geçmeden gidip görmeye karar verdik.

Eşim çalıştığı için Eren ve ben yalnız yolculuk yapacaktık.Biraz zorlu bir yolculuk bizi bekliyor diye bazı önlemleri önceden alalım istedik ve 2 aylık bir bebeğin uçakla yolculuğunda dikkat etmemiz gerekenleri araştırdık..

Bebekle Uçak Yolculuğu;
1) En önemli konu basıncı dengelemek.Kulaklar en çok etkilenecek yer.Bunun için doktorumuzun önerisi uçak kalktıktan sonra ve iniş biter bitmez emzirmekti.Biz garanti olsun diye iniş kalkışlar da dahil emzirdik.Bu sayede östaki borusunun açılması sağlanarak vucut içindeki ve dışarıdaki basınç dengelenmiş oldu.Bu durum için ilaç önerisinde bulunarak soğuk algınlığı ilaçlarını öneren doktorlara katılmıyorum.Ama yolculuk zamanında rahatsızlığı olan bebek/çocuklar için hastalık durumuna göre bir önlemi doktorunuz ile konuşmanız gerekir.

2) Yanımıza alınacaklar konusunda başta biraz kararsız kaldık.Sonuçta 1 saat 15 dk sürecek bir uçuşta neler lazım olabilirdi ki.Ama olabiliyormuş.Örneğin daha yeni bezi alınmış olsa bile birden kaka yapabiliyor rahatsız olup ağlayabiliyormuş.Bez değiştirme malzemeleri almak lazım.Hatta tüm kıyafetine geçirebiliyormuş.Bir takım yedek kıyafet almak lazım.Eğer mama yiyorsa uçakta size kazan suyu verirler.Mümkünse kendi hazıladığınız kaynatılmış su ve kaynatılmış soğutulmuş suyu mama yapma malzemeleriyle almak lazım.(Termosla ılıtılmış halde aldık.)Bebeğinizin ayına/yaşına göre oyuncak almanız lazım ki sıkılıp ağlayan çok çocuk oldu.Biz daha küçük olduğu için almadık.

3) Eğer bizim gibi tek başınıza yolculuk yapacaksanız her şeyinizi bağaja verip yanınızda minimum malzemeli bir çanta hazırlamak işinizi kolaylaştıracaktır.

4) En geniş yeri seçin..Bizim aklımıza acil çıkışların olduğu sırada korkidorda oturmak gelse de o koltukları bebekli ailelere vermiyorlar.En geniş yer en ön koltuklar oluyo.Önerim emzirmede kolaylık sağlaması açısından cam kenarı.Tabi bu koltukları istiyorsanız online check-in yapmalısınız.Çabuk doluyor.Ayrıca koltuğu erken belirlemek hava alanındaki bekleyiş süresinide azaltıyor.

5) Uyku saatini yolculuk anına denk getirmek yolculuğun kolay geçmesini sağlayabilir.

Eren Çınar yolculuk sırasında oldukça sakindi.Ne giderken ne de dönerken sorun yaşamadık.1 hafta da olsa biraz değişiklik,bol ilgi,çokça sevgi iyi geldi.Havanın yağmurlu ve soğuk olması,Şubat ayında olmamız bile bizi durduramadı.Gidip dedelerimizle tanışmak çok önemliydi ve bizde çok ama çok eğlendik.

Ve son olarak bebeğiniz küçük,mevsim kış,çok güneşli,yağmurlu vs demeyin.Nereye gitmek istiyorsanız gidin.Gereken önlemleri aldığınız müddetçe korkularınız çok daha fazla hastalık sebebidir.

Bebeğiniz/çocuğunuzla güzel seyahatler dileriz..

Aşı Dosyası /İlk ateş nöbetimiz

AŞI TAKVİMİ

Doğumla başlayan aşı serüveni uzun bir süre takip etmemiz gereken bir takvimle karşımıza çıkıyor.Doğduu anda Hepatit B aşısı yapılır ve sonrasında aşağıdaki sıra takip edilir

1.ay Hepatit B Aşısı

2.ay DBT - IPV - HIB Aşısı

3.ay BCG Aşısı

4.ay DBT – IPV - HIB Aşısı

6.ay DBT – IPV - HIB Aşısı ve Hepatit B Aşısı

12.ay Kızamık, kızamıkçık, kabakulak (MMR) aşısı

14.ay Hepatit A Aşısı

15.ay Suçiçeği Aşısı

18.ay DBT – İPV - HİB Aşısı

20.ay Hepatit A

4-6 yaş DBT - IPV ve MMR – Suçiçeği Aşısı

Her yıl İnfluenza (Grip)

Yeni bir aşı da Rota visrüsü aşısı,doz sayısına göre 2. yada 3. ayda başlıyor.

Bu aşıların bir çoğu Sağlık Bakanlığı tarafından takip ediliyor.Bağlı bulunduğunuz sağlık ocağında sizden sorumlu hemşire takip sırasında yardımcı oluyor.Sadece sağlık ocakları değil bebeğinizi götürdüğünüz çocuk doktorunuzda yani hastanelerde ücretsiz olarak aşıları yapıyor.( Özel aşılar hariç)

Aşı hakkında konuşabilmek için aslında aşının tam olarak ne olduğunu bilmek gerekiyor.Aşı yaptıran ebeveynlerin düştüğü hatalar çoğunlukla aşının ne olduğunu bilmemekten kaynaklanır.Öyleyse önce AŞI nedir onu anlatalım.




Aşı,bazı hastalıklara karşı koruma sağlaması amacıyla o hastalığın zayıflatılmış mikrobundan hazırlanan bir eriyiktir.



Yani aşı ile vücüda ne aşısı ise onun zayıflatılmış-ölü mikrobu verilir.O mikrop vücuda girsin,bir miktar kişiyi hasta etmeye çalışsın ve bu arada vücut o mikrobu tanısın ve ona karşı savaşçı hücreler yani antikorlar üretebilsin istenir.Böylece aşı yapılan kişinin bağışıklığını artar.

İlerleyen dönemde aynı mikrop vücuda bulaştığında vücut mikrobu tanır ve daha önce ürettiği antikorların sayısını arttırarak hastalığın daha hafif geçirilmesini sağlar.



Ben burda şunun anlaşılmasını önemle istiyorum.Eğer aşı yaptırma kararı aldıysanız,aşı korkulacak bişey değil,elin ayağın birbirine girmesine gerek olacak bir durum değil.Aksine aşıya müdahale ederek antikorların oluşmasına izin vermemek yarar değil zarar sağlar.Bir alternatifi de aşıyı yaptırmamaktır.Yani ya o aşı yapılmayacak yada yan etkilerine hazır olunacak.

Yan etkisiyse en çok korkulan şey olan yüksek ateştir.Aslında yüksek ateş üzerinde konuşulması gereken en önemli konulardan biri.Doğum yapan annelere süt eğitimi ile birlikte verilmeli.Bu 37,5 derece ateşle hastaneye koşan annelerin çok olduğu bir ülkede gereklilikten çok mecburiyet.Çünkü hastaneye gitmek bazen çok daha tehlikeli olabiliyor.Zaten direnci düşük olan çocuklar diğer hasta çocuklardan hastalık kapabiliyor.Açık alan olmayan hastane acillerinde nefes almak bile bile mikropları vücuda çekmekten farksız.Yani aşı olan bebekde/çocukda ateş olabilir.Ateş vücudun savunmayı başlattığının bir göstergesidir.Herkesde ateş olacak diye bir şey yok.Ama çıkan ateşe müdahale etmek vücuda DUR demektir.Yani savunmayı bırak,yeteri kadar antikor üretilmesinin önüne geç demektir.Çok ilginçtirki bu ülkede ateşi çıkmasın diye bebeğe şurup içiren yada fitil verip aşıya getirilmesinden bahseden sağlık personelleri de mevcuttur.

EREN ÇINAR ve 2. ay aşıları Bizde aşımızı olduk.İlk ay aşısında herhangi bir yan etki yaşamamıştık.Ama ikinci ay aşıları 3 tane idi ve bu kez ateşi çıktı.

Evde Eren doğmadan önce aldığımız dijital koltuk altı termometresiyle beraber We Well marka temassız alından ateş ölçerde var.Önce temassızla ölçtüm ve ateşi var gözükmüyordu ama dudaklarımla kontrol ettiğimde ısısının yüksek olduğunu farkettim.Koltuk altından ölçtüm ve ateş 37,6 derece idi.Yükselmeye başlamıştı ateşi.Kaloriferin derecesini düşürdüm,ereni soydum sadece kolsuz çıtçıtlı badi ile bıraktım.Aşırı soğuk olmayan ıslak bezlerle eklemlerini silerek ,bezi alnına bırakarak ateşini düşürmeye çalıştım.Düştü de.Ama bir süre sonra tekrar çıktı.Aynı işlemleri defalarca tekrarladım.Ateş 38,7 ye kadar yükseldi.Sabaha kadar eşim ve ben dönüşümlü olarak nöbet tuttuk.Defalarca ateşini ölçtük.Ateş düşürücüyü sabaha kadar vermedik.Vücuda savaşması için müsade ettik ve ateşi hep kontrol altında tuttuk.Hatta 37,5 olduğunda düşürmeye uğraşmadık bile.Bizi tek kaygılandıran doğan günde bir yolculuğa çıkacak olmamızdı.Sabah hala ateş düşmeyince 1 çay kaşığı ateş düşürücü verdik.Keşke yolculuk olmasaydı bir süre daha dayanabilir ve ilaçsız atlatabilirdik.Ama ilk ateş deneyimimiz olması,yolculuk sırasında müdahale edemeyecek olmam,üzerini incelteyim derken birde hasta etme riskim yüzünden verdim.

Umarım ateşle imtihanımızın zorlu olduğu aşılar yaşamayız..Ama siz siz olun sabaha kadar başında beklemeye üşenip çabucak ateşi düşüreyim diye hemen ağrı kesici şuruplara fitillere sarılmayın..Hele fitiller için birkaç kez daha düşünmenizi dilerim.