12 Ağustos 2013 Pazartesi

Eren Çınar'ın ilk tekmeleri..

Hamile olduğum zamanları hayal ettiğimde sanırım hayal gücümün etkisiyle ilk günden son güne kendimi farklı hissedeceğimi hayal ederdim.İlk günden itibaren bebeğimi farkedeceğimi sanıyordum.Hamileliğin kutsallığı ve o zamanlar için bana ulaşılamaz gelmesi sanırım böyle düşünmeme sebep oluyordu.

Ama öğrendiğimde bambaşka şeyler düşünmeye başladım.Kaygılar belki yoğunlaşmamı engelliyordu ama aslında rutin hayatımda herhangi bir değişime sebep olmadığından neler hissetmem gerektiğini bilemiyordum.Mutlak bir mutluluk vardı,daha pozitiftim bu kesin.Hatta otobüslerde ,sokaklarda ,ev oturmalarında çok ağlayan,yaramazlık yapan bebeklerden bunalırken onlara olan tahammülümün arttığını hissediyordum.Tanımadığım çocuklar otobüste aslında sadece oyun oynamak için ,dikkat çekmek için saçımı çekiştirdiğinde dönüp "kötü teyze" bakışları atıyorken artık o çocuğa dönüp onunla ilgilenmeye,konuşmaya ve beklediği şımartılma isteiğini karşılamaya çalışıyordum.

Peki benim bebeğim neredeydi? Karnıma bakınca yok,hissetmeye çalışınca yok.Sadece doktora gidince ekranda gördüğümüz bir kesecikten ibaretken gerçekliğini kavramak gerçekten zor.Sadece biliyorum o orada.Ama hissedemiyorum.Üzüldüğüm zamanlar oluyordu neden ben çocuğumun varlığını içimde hissedemiyorum diye.Doktor randevularının arası açılınca hamile olduğuma olan inancım tükeniyordu ve doktora gitmek orada olduğunu görmek istiyordum.Sırf bunun için ikinci bir doktora daha gitmeye başladım.Gidip bebeğimi gördüğümde rahatlıyor ve yine bir hafta içinde orada mı hala diye düşünmeye başlıyordum.

Ta ki 21. haftaya kadar bu böyle sürdü gitti.Belki hamileliğe ilişkin belirtiler yaşasaydım inanmak kolay olabilirdi.

21. hafta muhteşem bişey oldu.İçimde bir yerlere bir parmak vurup kaçıyorlarmış gibi ,baloncuk patlıyormuş gibi,içeride bişeyler dönüyor gibi...İnanmakta zorlanıyorum.Acaba ben mi öyle olduğunu hissetmeye zorluyorum kendimi diye.Zamanla ben dinlenme pozisyonuna geçtiğim her anda olmaya başladı.Doktora sorduğumda onlar bebeğinin hareketleri dedi.Ve ben kendimi mi kandırıyorum sorusunu bir kenara bıraktım ve bu muhteşem duyguya teslim oldum.

Şekerli gıdaları hamilelikte gereksiz kilo almamak ,hamilelik şekerine sebebiyet vermemek için tüketmiyorken hareketleri arttırıyor diye yemeye başladım.Ben yedikçe daha çok "pıt" "pıt" hissetmeye başladım.Bazen babacık bile hissetti.Ve yavaş yavaş arttı..

Şimdi 23. haftasında ve gün içerisinde belli aralıklarla bana "ben burdayım ve iyiyim" mesajı veriyor.Şimdi oğlumu tüm hücrelerimde hissedebiliyorum.Daha önce onunla konuşurken kendi kendime konuşuyormuşum izlenimine kapılıyordum,şimdiyse sanki karşımda ve beni dinliyor gibi konuşuyorum.Ona muhteşem babasını onu heyecanla bekleyen diğer aile bireylerini anlatıyorum,ne kadar çok sevdiğimi ve sevgimin her geçen gün nasılda arttığını anlatıyorum.Tüm ömrü boyunca yanında olacağımı,düştüğü zamanlarda elinden tutup kaldıracağımı ,koşulsuz sevgisimi ona sunacağımı,başarılarında kocaman çığlıklarla yanında olup başarısızlıklarında sırt çevirmeden destekleyeceğimi anlatıyorum.Sadece annemi sevmekten bildiğim anne olma duygusunun nasılda şekil değiştirerek dağlaştığını anlatıyorum.Biz gün boyu konuşuyoruz oğlumla o da bana bazen minik hareketleriyle cevap veriyor.

Şimdiden oğlumla iyi anlaşıyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder